Genel seçimlerde muhalefet adayına oy veren yüzde 48’lik kitlenin öncelikleri, bir noktada toparlanıp toparlanmayacakları ise belirsiz. İktidar, “Bir aşamayı daha geçmek için bir engeli daha kaldırdık” anlayışıyla harekete geçecektir. İktidar, kendince bir “zafer” üretebilirse muhalefetin yaşayacağı acılara kesinlikle kayıtsız kalacaktır. Partilerin aday çalışmaları son aşamaya gelmiş durumda. . Muhalif siyasi yapı ve kadroların çalışmalarında şu ana kadar büyük bir umut üretilmekte zorlanıldı. Kalanların belirlenme anlayışı da kamoyunca artık öğrenilmiş durumda. Birçok aday açıklandı, son kalanların da önümüzdeki hafta açıklanması gerekiyor. Bütün temenniler dağınıklığın sandığa yansımaması yönünde. Kafalardaki planlar. Kazanmak zafer, kaybetmek siyasette hüsran olarak algılanıyor. Kendi siyasi geleceklerini, partinin değerleri ve misyonuyla bütünleştirememiş yöneticilerin verdikleri karar da doğaldır ki kişisel oluyor. Hâlâ hiçbir sorun yokmuş gibi davranmaya devam edecek miyiz?",. 31 Mart’ta yapılacak seçimlere iki aydan az bir süre kaldı. İşbirliği konusunda neyin olacağı veya neyin olmayacağı da netleşmiş durumda. Ya yansırsa? İşte bu noktada kafalardaki planları düşünebiliriz. Olası başarı ya da başarısızlığa giden yolun taşları şu an döşenmiş durumda. Parti yöneticilerinin bu dönemlerde ziyaretçisi çok olur, kafaları da karışık. 21 yılda iktidara karşı yalnızca bir kere, 2019’da kazanılmış bir başarı var. Sonra seçimsiz bir dört yıl. Yalnızca oluşacak sonuçlar belli değil. Bu aşamadan sonra siyasi muhalif yapıların, kadroların ve liderlerin durumları muhalif kitleden birçok kişinin de umurunda olmayabilir artık. Ancak kendileri açısından büyük bir hüsran gelişirse, kalan iktidar süresini tamamlamakta zorlanır, kafalardaki planlarını unutabilirler. Bu noktada kapıyı aralık bırakıp muhalefete bakalım. Kararlar verildi, sorumluluklar yüklenildi. Çünkü ittifak iktidarına karşı dağınık muhalefet yarışa giriyor. Yerel seçimlerde başarısızlık olsa da genel seçim sonuçlarıyla bir süre daha idare edecek durumdalar. . . Son seçimlerden başarıyla çıktılar. Muhalefetin en büyüğünden en küçüğüne hepsi genel hatlarıyla kararlarını verip adaylarını tercih ettiler. Dağınıklar. 21 yıldır ülkeyi, AKP ve daha sonra oluşan Cumhur İttifakı yönetiyor. Anayasa değişikliği, hemen yaz aylarında bir referandum ve gelsin kafalardaki “yeni Türkiye”. Onun dışında yenilgi üzerine yenilgi. Bir ittifaka karşı, zaman zaman kendilerine de muhalefet ederek yarışacaklar. CHP, İYİ Parti, Gelecek Partisi, DEVA Partisi, Demokrat Parti, Saadet Partisi, Memleket Partisi ve yoğun olarak Kürt yurttaşların oy verdiği DEM Parti. . Bu genelleme ve bilgiler bile muhalif partiler, yöneticileri ve liderleri için alarm zillerinin çalmasına neden oluyor bizce.
. Muhalif siyasi yapı ve kadroların çalışmalarında şu ana kadar büyük bir umut üretilmekte zorlanıldı. Parti yöneticilerinin bu dönemlerde ziyaretçisi çok olur, kafaları da karışık. . Ancak kendileri açısından büyük bir hüsran gelişirse, kalan iktidar süresini tamamlamakta zorlanır, kafalardaki planlarını unutabilirler. Bu genelleme ve bilgiler bile muhalif partiler, yöneticileri ve liderleri için alarm zillerinin çalmasına neden oluyor bizce. Bu noktada kapıyı aralık bırakıp muhalefete bakalım. Anayasa değişikliği, hemen yaz aylarında bir referandum ve gelsin kafalardaki “yeni Türkiye”. Yerel seçimlerde başarısızlık olsa da genel seçim sonuçlarıyla bir süre daha idare edecek durumdalar. Sonra seçimsiz bir dört yıl. Partilerin aday çalışmaları son aşamaya gelmiş durumda. Çünkü ittifak iktidarına karşı dağınık muhalefet yarışa giriyor. Kazanmak zafer, kaybetmek siyasette hüsran olarak algılanıyor. Onun dışında yenilgi üzerine yenilgi. İktidar, kendince bir “zafer” üretebilirse muhalefetin yaşayacağı acılara kesinlikle kayıtsız kalacaktır. . İktidar, “Bir aşamayı daha geçmek için bir engeli daha kaldırdık” anlayışıyla harekete geçecektir. 31 Mart’ta yapılacak seçimlere iki aydan az bir süre kaldı. CHP, İYİ Parti, Gelecek Partisi, DEVA Partisi, Demokrat Parti, Saadet Partisi, Memleket Partisi ve yoğun olarak Kürt yurttaşların oy verdiği DEM Parti. Bir ittifaka karşı, zaman zaman kendilerine de muhalefet ederek yarışacaklar. Kendi siyasi geleceklerini, partinin değerleri ve misyonuyla bütünleştirememiş yöneticilerin verdikleri karar da doğaldır ki kişisel oluyor. Kalanların belirlenme anlayışı da kamoyunca artık öğrenilmiş durumda. Kafalardaki planlar. 21 yıldır ülkeyi, AKP ve daha sonra oluşan Cumhur İttifakı yönetiyor. Birçok aday açıklandı, son kalanların da önümüzdeki hafta açıklanması gerekiyor. Yalnızca oluşacak sonuçlar belli değil. Olası başarı ya da başarısızlığa giden yolun taşları şu an döşenmiş durumda. Hâlâ hiçbir sorun yokmuş gibi davranmaya devam edecek miyiz?",. Ya yansırsa? İşte bu noktada kafalardaki planları düşünebiliriz. Genel seçimlerde muhalefet adayına oy veren yüzde 48’lik kitlenin öncelikleri, bir noktada toparlanıp toparlanmayacakları ise belirsiz. . İşbirliği konusunda neyin olacağı veya neyin olmayacağı da netleşmiş durumda. Son seçimlerden başarıyla çıktılar. Kararlar verildi, sorumluluklar yüklenildi. Muhalefetin en büyüğünden en küçüğüne hepsi genel hatlarıyla kararlarını verip adaylarını tercih ettiler. Dağınıklar. 21 yılda iktidara karşı yalnızca bir kere, 2019’da kazanılmış bir başarı var. Bu aşamadan sonra siyasi muhalif yapıların, kadroların ve liderlerin durumları muhalif kitleden birçok kişinin de umurunda olmayabilir artık. Bütün temenniler dağınıklığın sandığa yansımaması yönünde.